Sergun Ağar “Zamanı Olmayan Bir Yolculuk ” söyleşisi 27 Kasım Çarşamba 15.00’de.
“Zamanı Olmayan Yolculuk, Karaburun Yarımadası’nın büyülü bir anlatımı. Okurken coğrafyanın dinmek bilmez rüzgârını yüzünüzde, uğultusunu kulaklarınızda hissedeceksiniz. Ege’nin bu benzersiz bölgesinin köylerini, köylülerini Sergun Ağar’ın dingin kaleminden, zaman zaman mitolojiden tanıklıklarla okumak, okur için eşsiz bir zevk halini alıyor.”
Kolaylaştırıcı: Emine Bekdemir
Sergun Ağar
Eskişehir’de doğduktan birkaç ay sonra ailesi Ankara’ya yerleşti. İlkokulu Ankara Kurtuluş İlkokulu’nda bitirdi. Mandolin çalmayı, Onuncu Yıl Marşı’nı, Mozart’ı Hikmet Şimşek’ten, burada öğrendi. İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Kendisine şiiri sevdiren Attilâ İlhan’dan “senden şair olmaz” azarını o sıralar işitti. Kaydını yaptırdığı Ankara DTCF Tiyatro Bölümü’nü bırakıp Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne girdi. Ancak fakülte son sınıfında katıldığı TRT spikerlik sınavını kazanınca ziraat mühendisliği diplomasında kaldı. Henüz kurs aşamasında ‘görüş ayrılıklarından dolayı’ TRT’den atıldı. İzmir’de bir reklam ajansında metin yazarı olarak işe başladı. 30 yıllık reklamcılık yaşamının son 15 yılını kendi ajansında geçirdi. Bu arada televizyon programları ve belgeseller yaptı. Bir dönem eşi olan Leyla Tekül’le birlikte kurdukları kabarede tumba çaldı, vokal yaptı, şarkı söyledi. Akademi İstanbul’da ‘Metin yazarlığı ve yaratıcılık’ dersleri verdi. İlk romanı “Aşkın Samatyası Selanik’te Kaldı” Yunancaya da çevrildi.
Zeytin ağaçlarına tutkusu yüzünden Şirince’ye yerleşti. Kendisini fotoğraf sanatçısı olarak görmese de altı sergi açtı. Bugüne kadar yedi roman, bir öykü, bir çocuk kitabı yayınlandı.
Aşkın Samatya’sı Selanik’te Kaldı (2002),
Aşkın İade-i İtibarı (2005),
Aşkın Rengi Kurdele Pembesi (2012),
Geldiklerinde Çirkince’ydi, Şimdi Şirince (2020),
Benim Mükemmel Yalnızlığım (2022